31 March 2023
Öne Çıkanlar

Uluslararası Komploya Ateşten Bir İsyan: Viyan Soran

play-sharp-fill

 

Viyan sadeliktir, Viyan baştan sona anlam ve duygu yoğunluğudur, Viyan bedeninden önce ruhunu tüm köleliklerden arındırarak, kendini küllerinden yaratandır, Viyan Önder APO’ya bağlılığın ateşten halkasıdır. 2006 yılında 1 Şubat’ı 2 Şubat’a bağlayan gece fedai eylem yapan Viyan Soran’ın portresini ekranlarınıza getireceğiz ve onu sevgi ve özlemle anacağız.

Kürdistan’da özgürlük bilinci devrimci Leylaların mücadelesi ile yaratıldı. Bu Leylalardan biri de Leyla Wali Hüseyin, Onu kim tanımaz ki?

Cesur, dirençli ve mücadeleci bir kadın, Güneşimizi Karartamazsınız Hamlesi kapsamında, bedenini bir ateş çemberine dönüştürenlerden…

Leyla Wali Hüseyin, 1981 yılında Silemani’de Caf aşiretine mensup bir ailenin kızı olarak dünyaya gelir. İlk ve ortaokulu Silemani”de okur. Çocukluk dönemlerinde başlayan arayışları, gençlik çağında sorgulamaları ile daha fazla derinleşir.

Bu arayışlarını bir konuşmasında şöyle ifade eder.

“Annemin çok zorlu bir yaşamı vardı. Bu durum benim tüm yaşamıma etkide bulundu ve bir sorgulama içerisine girmeme neden oldu. Erkeğin hakimiyetinden uzak yaşam arayışlarım oldu. Fakat Apocu harekete katılana kadar bu arayışlarımın hiçbirisi beni tatmin etmedi. Tüm sorularımın cevaplarını en dolu ve doyurucu bir şekilde PKK’de buldum ve yaşamak istediğim yere geldiğimi anladım.”

Gençlik çağlarında Kürt özgürlük hareketi ile tanışan Leyla Wali Hüseyin, kısa sürede PKK saflarına katılmaya karar verir.

Kararını hayata geçirmek üzere de, 1997 yılında kız kardeşiyle birlikte Kürdistan dağlarının yolunu tuttar ve; O artık Kürdistan dağlarının Viyan Soran’ı olur.

Gerilla saflarındaki emekçiliği ve mücadeleciliği ile de, kısa sürede YJA STAR içerisinde komutanlık düzeyinde öncü görevler üstlenir. 2004 yılında PKK’nin Yeniden İnşa Komitesi üyeliğine seçilir.

Tasfiyeci cizgiye karşı PKK’nin yeniden inşa çalışmalarında görev almak her gerilla için büyük bir onur ve anlam ifade ediyordu.

Viyan Soran 9 yıllık gerilla mücadelesi boyunca, Önder Apo’nun perspektifleri doğrultusunda amansız bir mücadelenin sahibi oldu.

Tarihler 2006 yılını gösterdiğinde ise bir 15 Şubat’ı daha görmek istmediğini belirtir tecrit ve komployu, o çok sevdiği Hêftanin alanında fedai eylem gerçekleştirerek boşa çıkarır.

Ardında bıraktığı mektubunda “Bedel verilmeden özgürlük olmaz” der ve mücadele aşkını şu cümlelerle dile getirir.

“Bu eylemim Kürt halkının inkâr siyasetine ve Başkan Apo üzerindeki tecrit siyasetine bir cevaptır. Kürt halkı ve kadınının özgürlük yolunda zulüm ve baskılara karşı canımdan başka vereceğim daha değerli bir şeyim olsaydı onu da verirdim.”

Şehit Viyan Soran Önder Apo’ya hitaben yazdığı mektubunda eyleminin amacına dair şöyle der:

“Başkanım Gerçekleştirdiğim eylemin nedeni senin ve Kürt halkının üzerindeki komployu kabul etmemek ve egemen devletler tarafından size ve Kürt halkına karşı uygulanan haksızlığa karşı başkaldırmak içindir. Aynı zamanda yetersiz yoldaşlığımın bir özeleştirisi, halk ve tarih karşısında utanç duygusundan kurtulmak içindir. Bir tek kişi kalsak bile senin ideolojik çizginin ve felsefenin başarıya ulaşacağına dair iddialı ve inançlıyım. Çünkü sen artık milyonlarca insanın ve özelliklede kadınların yüreğinde, beyninde ve tüm hücrelerinde yer edinmişsin. Sen tarihe ve topluma mal oldun. Sen her zaman kadınının bağlılığını ve dürüst oluşunu bize tanıttın. Çoğu zaman şehit arkadaşlar gibi keşke canımdan daha değerli bir şey olsaydı ve Başkan Apo’nun, halkımın ve ezilen kadınların yoluna feda edebilseydim diyordum.”

KUBET